Önemli Linkler

TBMM Konuşmaları

2009 Beşinci Dünya Su Forumu

 

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri,
214 sıra sayılı 2009 Yılında İstanbul Şehrinde Yapılacak Beşinci Dünya Su Forumunun Organizasyonu hakkında söz almış bulunuyorum.
Beşinci Dünya Su Forumunun ülkemizde düzenlenecek olması farklılıkların suda yakınlaşması açısından uluslararası anlamda önemli olduğu gibi su ile ilgili alınacak kararlarda Türkiye'nin öncülük ediyor olması da ülkemiz açısında kayda değer başka bir kazanımdır.
Dünyanın suyla ilgili en büyük etkinliği olan Dünya Su Forumu, Dünya Su Konseyi ve ev sahibi ülke hükûmetinin ortak girişimi olarak üç yılda bir düzenlenmektedir. Beşincisi Türkiye'de düzenlenecek olan bu Dünya Su Forumu daha önce Fas, Hollanda, Japonya ve Meksika'da düzenlenmiştir. Bu Forum, üç yılı aşkın bir süreye yayılmış hazırlık faaliyetlerinin ürünü olarak küresel konulara yönelik çözümler getirme amacı güden bir süreç özelliğini de beraberinde taşımaktadır. Bu Forum, farklı bakış açılarını anlama yeteneğimizi geliştirmek ve farklı çözümleri paylaşma fırsatını sunmak üzere dünyayı İstanbul'a taşıyacaktır. Yine bu Forumda özellikle ülkelerin temiz ve sağlıklı su rejimi oluşturmaları, sürdürülebilir su yönetiminin oluşturulması ve küresel bazda bilgi alışverişinin daha etkin olarak sağlanması hedeflenmektedir.
Günümüz dünyasında su ve sağlık konularında asgari müştereklerde ülkeler arası iş birliğini artıracak bir düzenlemenin uygulamaya konması arzu edilen bir sonuçtur. Çünkü iklim değişikliğinin yol açtığı su sorunlarıyla başa çıkmak gibi bir önceliğimiz ve sorumluluğumuz vardır. Bu Forumun siyasi sürecine yerel ve ulusal yönetimlerle birlikte milletvekilleri de katılacak ve böylece, daha fazla siyasi sorumluluk üstlenilmesi sağlanmış olacaktır. Bu amaca yönelik olarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde milletvekillerinden oluşan bir komisyon ilk olarak İstanbul Beşinci Dünya Su Forumu kapsamında oluşturulmuş ve dünyanın çeşitli ülkelerinden 400 civarında milletvekilinin burada bulunması ve sürece katkı sağlaması için yoğun çalışmalar devam etmektedir.
Beşinci Dünya Su Forumu, bütün paydaşların -burada özellikle yerel yönetimler, hükümetler ve parlamentoyu kastediyoruz- dengeli bir katılımını sağlamak için gereken mekanizmaları içermektedir.
Yine, 20 bin civarında katılımcının ve 100'ün üzerinde bakanın katılmasının beklendiği İstanbul Beşinci Dünya Su Forumu, 24 civarında konuyu 100 civarında oturumla birlikte ele alacak etkin bir uluslararası toplantı niteliğini de taşımaktadır.
Beşinci Dünya Su Forumunda ele alınacak ana temalar arasında küresel değişimler ve risk yönetimi, insan kalkınma ve bin yıl kalkınma hedefleri, idare ve yönetim, finans, eğitim, bilgi ve kapasite geliştirme gibi konular bulunmaktadır.
Yine, Beşinci Dünya Su Forumu devlet veya hükûmet başkanları, yerel yöneticiler, parlamenterler ve bakanlar olmak üzere dört siyasi grubun içinde ve arasında bir diyalog oluşturma anlayışı içinde olacaktır. Her kıtada ve her ülkede sürdürülebilir kalkınma çerçevesinde uygulanacak su politikalarının birlikte tanımlanmış olması önemlidir.
Beşinci Dünya Su Forumu su kaynaklarına ilişkin stratejileri ve eylemleri uluslararası gündemde daha üst sıralara taşıyacaktır.
Yine, başka bir özelliği bu Beşinci Dünya Su Forumunun, çevre dostu forum girişimi, Beşinci Dünya Su Forumunda uygulanacak yeni süreçlerden birisidir. Bu girişimin amacı organizasyonun düzenlenmesinden ve hazırlık süreçlerinden kaynaklanan atık ve salınımların çevreye olan etkisini azaltmaktır. Girişimin bir parçası olarak Beşinci Dünya Su Forumunun düzenleyicileri, Forumdaki her bir katılımcı için bir ağaç dikmeyi şu anda taahhüt etmiştir. Böyle bir organizasyonun gerçekleşmesi için öngörülen 17,5 milyon euronun mal teslimleri ve hizmet ifaları amacıyla kullanılması sırasında katma değer vergisinden istisna edilmesi, Beşinci Dünya Su Forumunun etkinliğini artırıcı özellik taşımaktadır.
Bu bakımdan, ilgili maddenin hayırlı olmasını temenni ediyor, saygılarımı sunuyorum.

Dış Ticaret-TBMM 61207

SAYIN BAŞKAN

DEĞERLİ MİLLETVEKİLLERİ 

AK PARTİ GRUBU ADINA DIŞ TİCARET MÜSTEŞARLIĞI BÜTÇESİ HAKKINDA
SÖZ ALMIŞ BULUNUYORUM.
 
AK PARTİ HÜKÜMETLERİ DÖNEMİNDE KÜRESEL VE BÖLGESEL BÜTÜN AKTÖRLERLE YÜRÜTÜLEN RASYONEL TEMELLERE DAYANDIRILMIŞ PROAKTİF VE DİNAMİK DIŞ TİCARET POLİTİKALARI SONUCU; 2002 YILINDA 87.6 MİLYAR DOLAR OLAN DIŞ TİCARET HACMİMİZ 2006 YILINDA 225.1 MİLYAR DOLARA ULAŞMIŞ OLUP, 2007 YILI SONU İTİBARIYLA BU RAKAMIN 270 MİLYAR DOLAR SEVİYESİNDE GERÇEKLEŞMESİ BEKLENMEKTEDİR.
DIŞ TİCARET HACMİMİZDEKİ ARTIŞTA İTHALAT KADAR, SON DÖNEMDE YAŞANAN HIZLI İHRACAT ARTIŞININ ETKİSİ DE ÖNEMLİDİR. 
2002 YILINDAN İTİBAREN VERİMLİLİK ARTIŞININ SAĞLADIĞI DIŞ REKABET AVANTAJI ÖNEMLİ BİR ROL OYNAMIŞTIR. 2002 YILINDA 36.1 MİLYAR DOLAR OLAN İHRACAT 2007 YILINDA YILLIK BAZDA 105 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNE ÇIKMIŞTIR. 
TÜRKİYE, İHRACAT PERFORMANSI İLE AVRUPA BİRLİĞİNE ÜYE ÜLKELER ARASINDA 14’ÜNCÜ SIRADA YER ALMIŞTIR. ARTIK TÜRKİYE DÜNYA’DA EN FAZLA TİCARET YAPAN 20 ÜLKE ARASINDA YER ALMAKTADIR. 
2007 YILINDA DIŞ TİCARET ALANINDAKİ BAŞKA BİR  OLUMLU GELİŞME, İHRACAT ARTIŞ ORANININ İTHALAT ARTIŞ ORANININ ÜZERİNE ÇIKMASIDIR. 
TÜRKİYE’DE DIŞ TİCARETİN  kalkınmaya etkisini maksimum seviyeye çıkarmak, Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın vizyonunun en önemli parçasıdır. Bu vizyon temelinde  EN ÖNEMLİ MİSYON, ihracat artışını sürdürülebilir kılmak ve bu çerçevede ihracatçılarımızın uluslararası rekabet gücünü arttırmaktır.
Bu amaçla, ihracatın katma değeri yüksek, markalı, sermaye ve bilgi yoğun, yüksek teknoloji ile Ar-Ge ve yenilikçiliğe dayanan bir yapıya dönüştürülmesi, pazarlama süreçlerinin dünyadaki eğilimler doğrultusunda hedef pazar odaklı geliştirilmesi ve ekonomik politikaların ihracata dayalı kalkınma modeli temelinde oluşturulması hedeflerine yönelik bir çok proje ve faaliyet en etkin şekilde yürütülmektedir.  
Dış Ticaret Müsteşarlığı, sadece ülkemizde değil, dünya çapında da özel sektörler ilişkisi en kuvvetli olan, dünyada yükselen trend olan kamu-özel sektör işbirliği projelerinde başı çeken, ve bunu da başarılı yurt dışı bağlantılarıyla destekleyen bir kurum olarak ön plana çıkmaktadır. 
Nitekim bu çalışmaların neticesi, son beş yıldır üst üste kırılan rekorlar ile alınmıştır. 1989 yılında bir yılda yaptığımız ihracatı bugün neredeyse bir ayda yapıyoruz. Sadece 2007 Kasım ayı ihracatımız %29.09 artarak 11 milyar doların üzerine çıkmıştır.   Kasım ayında en fazla ihracat gerçekleştiren sektörler arasında    yüksek katma değer üreten otomotiv, elektrik-elektronik gibi  sektörleri bulunmaktadır. 
Öte yandan, ihracatımızda bölgesel bağımlılığın azaltılması amacıyla yürürlüğe konulan Komşu ve Çevre Ülkeler Stratejisi, Afrika ile Ekonomik İlişkileri Geliştirme Stratejisi, Asya-Pasifik Ülkeleri ile Ticari ve Ekonomik İlişkileri Geliştirme Stratejisi ve ABD ile Ticari ve Ekonomik İlişkileri Geliştirme Stratejisi, söz konusu ülke gruplarının ihracatımızdan aldığı payın hızla artmasını sağlamıştır. Böylece ihracat yapımızdaki zayıflık ortadan kaldırılmıştır. 
İhracatımızın sektörel yapısında meydana gelen iyileşmeler sonucu, artık tamamen sanayi ürünleri ağırlıklı bir ihracat yapımız bulunmaktadır. Öte yandan, ihracat ürünlerimizin katma değer yaratması amacıyla gerçekleştirilen bir çok proje de yakın zamanda sonuçlarını verecektir. Özellikle 2007 yılında aşırı derece artan petrol ve emtia fiyatlarına rağmen ihracat artış hızımızın ithalat artışının altında kalması, bunun en önemli göstergesidir. 
Sayın Başkan
Değerli Milletvekilleri 
Dış Ticaret Müsteşarlığı, İhracat Stratejik Planı ile, Türkiye’de ilk defa, katılımcı bir yaklaşımla özel sektör ile işbirliği içerisinde, uygulama yapısı olan bir Plan hazırlamış, söz konusu planı 34 kamu, 34 özel sektör kuruluşundan 600’ü aşkın üye ile uygulamış ve bu çerçevede 20’nin üzerinde projeyi hayata geçirmiştir. İhracat Stratejik Planı (2004-2006)’nın uygulama süresinin bitimini müteakiben, yine özel sektör ile 2007-2009 dönemi Planı’nı hazırlayan Dış Ticaret Müsteşarlığı, böylece Türkiye’de ilk defa bir Plan hazırlayan, ve o Planı başarıyla tamamlayarak ikincisini hazırlayan Kurum olmuştur. 
Turquality:  
TURQUALITY®; ülkemizin rekabet avantajının bulunduğu ürün gruplarına sahip markalaşma potansiyeli olan firmaların, uluslararası pazarlarda kendi markalarıyla global bir oyuncu olabilmelerini amaçlayan bir destek programıdır. TURQUALITY® kapsamında, söz konusu firmalara, üretimden pazarlamaya, satıştan satış sonrası hizmetlere kadar bütün süreçleri kapsayacak şekilde yönetsel bilgi birikimi ve kurumsallaşma konularında destek verilmektedir. Dolayısıyla TURQUALITY®; “10 yılda 10 dünya markası yaratmak” vizyonuyla; sadece parasal bir destek olmaktan öte; global marka olma potansiyeline sahip Türk markalarını her aşamada geliştirmekte ve desteklemektedir.
“10 yılda 10 dünya markası yaratmak” vizyonuyla ortaya konan Turquality Projesi süreçlerinin etkinliğini, işlerliğini ve hızını artıracak şekilde, uygulamada karşılaşılan/karşılaşılabilecek sorunların çözümüne yönelik olarak organizasyonel ve operasyonel yapı geliştirilecek, Turquality ibaresinin yurtdışında markalaşmasını teminen faaliyetler gerçekleştirilecek, Vizyon Seminerleri Etkinlikleri ve eğitim programları sürdürülecektir. 
Dahilde İşleme Rejimi:
Ülkemiz ihracatının ortalama yarısının gerçekleştirildiği Dahilde İşleme Rejimi kapsamındaki işlemlerin en aza indirilerek elektronik ortamda yürütülmesini ve böylece firmalarımızın zaman ve maliyet açısından tasarruf sağlamalarının sağlandığı DIR Otomasyon Uygulaması, Türkiye’de elektronik imza kullanılan ilk, ve halen tek proje olarak yürürlüktedir. Böylece firmalarımızın gerekli belgeyi 24 saatten kısa bir süre içinde alabilmeleri sağlanırken, sistemin işleyişinin takibi ve kontrolü de en yüksek seviyede yapılabilmektedir. 
Uygulama öncesi manuel olarak kağıt üzerinden yapılan Dahilde İşleme İzin Belgesi (DİİB) başvuru ve değerlendirme işlemleri ile DİİB’ler kapsamında gerçekleştirilen ihracat/ithalat işlemlerinin neden olduğu zaman kaybının önlenmesi, kağıt, posta, ulaşım vb. nedenlerden oluşan maddi yükün önüne geçilmesi ve DİR kapsamındaki işlemlere ilişkin madde politikalarının belirlenmesine kaynak sağlayacak sağlıklı ve tutarlı bilgiye anında ulaşılabilmesi gibi ihtiyaçlar DİR Otomasyon Projesinin hazırlanmasına temel oluşturmuştur. 
Kısa vadede, taahhüt kapatma işlemlerinin on-line yapılabilmesi hedeflenmektedir. 2008 ve sonrasında, DİR Otomasyon Projesinin etkinliğinin en üst düzeye çıkarılabilmesi için ilgili kurum ve kuruluşlarla bilgi paylaşımında tam entegrasyonun sağlanması planlanmaktadır. (Maliye Bakanlığı, TOBB, Bankalar, TEDAŞ, SSK)     
 Ticaret Takımları:
İhracatta ve dış yatırımlarda devamlılığın sağlanması, yurt dışı pazarlardaki etkinliğimizin artırılması ile yeni pazarlara girilmesi ve gerçekleştirilecek tanıtım çalışmaları aracılığıyla sürdürülebilir bir ihracat yapısı oluşturulmasına katkıda bulunulmasını teminen, geliştirilmiş bulunan Ticaret Takımları (TİC-TAK) Projesi kapsamında 2008 yılı içerisinde Şanghay ve New York’ta, 2009-2012 yılları arasında da başta Rusya, Hindistan, İngiltere, Fransa, Japonya, BAE, Yunanistan ve Ukrayna olmak üzere, 13 ila 17 ülkede Ticaret Merkezlerinin açılması planlanmaktadır (Her yıl ortalama en az 3 tane açılması düşünülmektedir.). 
Tanıtım Faaliyetleri:
İhraç ürünlerimizin uluslararası pazarlarda tanıtımını sağlama, Pazar payını arttırma ve söz konusu pazarlarda ticari ve ekonomik işbirliğinde ilerleme kaydedilmesi amaçlarına yönelik olarak, Dış Ticaret Müsteşarlığı koordinasyonunda Ticaret Heyeti, Alım heyeti, uluslararası fuarlara iştirak gibi çeşitli tanıtım faaliyetleri gerçekleştirilmektedir. 2007 yılında toplam 245 fuara milli katılım organizasyonu düzenlenmesi, 2057 yurtdışı fuara ise bireysel düzeyde katılımın desteklenmesi öngörülmektedir. Kasım ayı itibariyle ise 234 fuara milli düzeyde katılım sağlanmıştır.
2007 yılı Ocak-Eylül döneminde 5 adet ticaret heyeti, Ocak-Kasım döneminde ise 56 adet alım heyeti programı gerçekleştirilmiştir.  
2008 yılından itibaren “Marka Ticaret Heyeti” sayısının artırılması ve konseptinin “marka ve tasarım” heyetleri şekline dönüştürülmesi, hizmet sektörlerine yönelik olarak ticaret heyetleri yapılması konusunda alt yapı çalışmaları planlanmakta olup, ayrıca sadece sektör ve/veya ülke tanıtımına yönelik ihracat “veya “sektör” odaklı tanıtım projeleri, belirlenecek “odak ülke”lere yönelik düzenlenecek fuarlar için ek destek verilmesi, Alım Heyetlerine katılımın artırılmasını teminen organizatör kuruluşlar ile işbirliği yapılması planlanmaktadır. 
Öte yandan, ihracatımızın dünyadaki payını artırmak, uluslararası pazarlardaki yerini sağlamlaştırmak ve rekabet gücünü artırmak amacıyla, 2007 yılında kurulacak ve 2008 yılında faaliyete geçecek olan Tanıtım Faaliyetleri Koordinasyon Komitesi vasıtasıyla çeşitli sektörlerdeki tanıtım faaliyetlerinin eşgüdüm ve koordinasyon içerisinde, etkin ve birbirini destekleyecek şekilde yürütülmesi amaçlanmaktadır. Bu kapsamda, antep fıstığı, fındık, zeytin ve zeytinyağı, narenciye, deri, makine, seramik, ambalaj ürün/ sektörlerinin tanıtım/çalışma grupları vasıtasıyla etkin tanıtımlarının yapılması planlanmaktadır. 
Pazara Giriş:
2005-2006 yıllarında hazırlanan Çin Halk Cumhuriyeti ve Amerika Birleşik Devletleri Pazara Giriş Projeleri uygulamaya geçirilmiş olup, bu kapsamda çeşitli faaliyetler düzenlenmiştir. 2008 yılında Hedef pazarların belirlenmesi, 2009-2012 yılları arasında Pazara Giriş Projeleri”nin oluşturulması ve “Pazara Giriş Eylem Planları”nın hayata geçirilmesi, ayrıca offset Alım Heyetleri düzenlenmesi planlanmaktadır. 
 
AB FONLARINDAN FİNANSE EDİLEN PROJELER
Kümelenme: Ülkemizde rekabet gücü taşıyan sektörlerin kümelenme yaklaşımı ile geliştirilerek, sürdürülebilir ihracat artışını sağlayacak rekabetçi yapının geliştirilmesine katkı sağlamasını teminen, Türkiye’de iş kümeleri politikasının oluşturulması ve uygulanması amacıyla, Avrupa Birliği (AB) Katılım Öncesi Mali Yardımları kapsamında 6 Milyon Euro kaynak tahsis edilmek suretiyle finansmanı sağlanan “Türkiye İş Kümeleri Politikası Geliştirme Projesi” 2008 yılının sonuna kadar yürütülecektir. Bu proje ile, KOBİ’lerimizin ihracattan daha fazla pay almalarının yanısıra, birlikte çalışma kültürünü kazanmaları da hedeflenmektedir. Proje’nin ikinci ve üçüncü safhalarında ise, Küme Haritası’ndan önceliklendirilen 10 adet kümenin yine AB kaynaklarından alınan 30 milyon Euro ile desteklenmesi beklenmektedir.
Moda ve Tekstil İş Kümesi Projesi: Tekstil ve konfeksiyon sektöründe katma değeri yüksek ürünlerin üretiminin ve ihracatının artırılması amacıyla, bu sektörde faaliyet gösteren KOBİ’lerin yer alacağı kümeler oluşturmak ve söz konusu KOBİ’lere hizmet vermek üzere bir Moda Enstitüsü, AR-GE Merkezi, Danışmanlık Merkezi ve kümenin üst yapısı niteliğindeki Küme Koordinasyon Merkezlerinin kurulmasını içerecek şekilde hazırlıkları sürdürülen Avrupa Birliği fonları ile oluşturulan “Moda ve Tekstil İş Kümesi” Projemiz de tamamlanmış olup, Proje Bileşenleri 2007 sonuna kadar faaliyete geçecektir.
El Halısı Çalışma Grubu: “El Halısı Çalışma Grubu” faaliyetleri çerçevesinde el halısının rekabetçiliğinin arttırılmasına yönelik AB fonlu proje çalışması yapılması kararlaştırılmıştır.
 
ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE : 
Tasarım: Türkiye’de tasarım kültürünün oluşturulması ve yaygınlaştırılmasına yönelik olarak markalaşma yolunda temel gereksinim olan “Tasarım”ın ön plana çıkarılması amacıyla “Tasarım Ofisleri” ve “Tasarım Evleri” oluşturulması ve tasarımcıların desteklenerek endüstri ile işbirliğine yönlendirilmesi planlanmaktadır.
Sektörel Dış Ticaret Şirketleri (SDŞ): İhracatçı firmalarımızın ortak hareket ederek rekabet güçlerini arttırmak amacıyla kurulan SDŞ modelinin yeniden yapılandırılması kapsamında mevcut destek unsurlarının güçlendirilmesi amacıyla 2008 yılında mevzuat düzenlemeleri gerçekleştirilecektir.
AR-GE Yardımlarının Etkinleştirilmesi: Katma değeri yüksek, yenileşme odaklı, teknoloji yoğun ürün ve üretim tekniklerinin geliştirilmesi, Devlet Yardımları Etki Analizlerinin tamamlanması, On-line Başvuru sistemimim 2008 yılının ikinci yarısında kurulması planlanmaktadır.
Sanayi Ürünleri: Makine Kalite İşareti ve Marmara Bölgesi Otomotiv Lojistiği Projeleri yürütülecektir.
Tarım Ürünleri: Yaş Meyve Sebzede Üretimin Kayıt Altına Alınması Projesi, Türk Tarım Ürünlerinin İhracatına Yönelik Destekleme Uygulamaları, Fındık Sektöründe Rekolte Artışı Sonucu Oluşan İhtiyaç Fazlası Stokun Fındıklı Mamul Ürün İhracatını Müteakip Gıda Sanayicilerine Tahsisi, Ülkemiz Menşeli Tarım Ürünleri İhracatında Gıda Güvenliğinin Tesisi Amacıyla Laboratuar Altyapılarının Geliştirilmesi konularında Proje ve Faaliyetler yürütülecektir.  
Hepiniz saygıyla selamlıyorum.

Site İçi Arama

Twitter

© Prof. Dr. Yusuf Ziya İrbeç - 23. ve 24. Dönemler Antalya Milletvekili