Önemli Linkler

TBMM Konuşmaları

21.03.2013 TBMM Genel Kurulu Soru-Cevap Bölümü

 

YUSUF ZİYA İRBEÇ (Antalya) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, Avrupa Birliği Polis Teşkilatı Europol’ün yeni yayımlanan Ciddi ve Örgütlü Suç Tehdidi Değerlendirmesi Raporu’na göre, Avrupa’ya uyuşturucu ve insan kaçakçılığının ana rotasının Türkiye’den geçtiği belirtiliyor. Ayrıca, Asya’dan Avrupa Birliğine uyuşturucu maddeler ve insan kaçakçılığında Türkiye'nin ana nokta olduğunun altı çiziliyor. Bu problemi çözmeden terör örgütünün finansman kaynaklarından vazgeçeceğini düşünmek doğru bir yaklaşım mıdır? Tıpkı, iyi niyetle izleyip işi Diyarbakır’da Türk Bayrağını kullanmamaya kadar getiren anlayışla kardeşlik sağlanabilir mi? Ancak, bölücülüğe prim verilmiş olmaz mı? Merak ettiğim başka bir konu, Hükûmet bu olayların bu olacağı bile bile Diyarbakır’a konuyla ilgili olan İçişleri Bakanını değil de Öcalan’la aynı frekansta mesaj vermek için Dışişleri Bakanını gönderiyor, Türk milletinin kafası sıfır sorun mantığı gibi yanlış uygulamalarla karışık hâle mi getirilmek isteniyor? Böyle bir yaklaşımı nasıl değerlendiriyorsunuz?
 

İÇİŞLERİ BAKANI MUAMMER GÜLER (Mardin) – Sayın İrbeç, bu Avrupa Birliği örgütü suç tespiti konusunda… İnsan kaçakçılığı ve uyuşturucu madde trafiğinde Türkiye son yıllarda kaynak bir ülke olmaktan çıktı, hatta bir anlamda geçiş ülkesi bile olmaktan çıktı ve bu rotanın kuzeye kaydığını görüyoruz. Yakalama oranları itibarıyla baktığınızda yüzde 100 bir artış var, dünyadaki en büyük yakalama oranları Türkiye’de. Son dönemde artık eroin imalatı dahi Afganistan boyutuna kaydı çünkü Türkiye’de çok yoğun bir denetim var. Bu konuda “narkoterör” dediğimiz, özellikle PKK terör örgütünün uyuşturucudan uyuşturucu finansmanına kadar birçok faaliyetin içinde olduğunu biliyoruz. Bununla ilgili olarak da PKK ve KCK terör örgütü Amerika Birleşik Devletleri tarafından da 1’inci derece önemli uyuşturucu madde kaçakçısı örgütü olarak da ilan edilmiştir. Bizim de bu konudaki çalışmalarımız…

 

12.03.2013 TBMM Genel Kurulu Konuşması

Teşekkür ederim Sayın Başkan:

İstiklal Marşımızın kabul edilişinin 92. Yıldönümünü kutluyor, Türk Milletinin bağımsızlığa, hakka, vatanına ve dinine bağlılığını veciz bir şekilde dile getiren Milli Şairimiz Mehmet Akif ERSOY’u saygı ve rahmetle anıyoruz.

Tarih 16 Haziran 1936, Mehmet Akif son günlerini yaşayan bir hastadır. Bir ara söz İstiklal Marşına geldiğinde Mehmet Akif'in gözleri açılır ve hasta bakıcının yardımıyla doğrularak anlatmaya başlar:

"İstiklal Marşı... O günler ne samimi, ne heyecanlı günlerdi. O şiir, milletin o günkü heyecanının bir ifadesidir. Binbir fecayi karşısında bunalan ruhların ızdıraplar içinde halis dakikalarını beklediği bir zamanda yazılan o marş, o günlerin kıymetli bir hatırasıdır. O şiir bir daha yazılamaz. Onu ben de yazamam. Onu yazmak için o günleri görmek, o günleri yaşamak lazım. O şiir artık benim değildir. O milletin malıdır. Benim millete karşı en kıymetli hediyem budur.”

Bu vesile ile İstiklal Şairimize ve bütün şehitlerimize Allah'tan Rahmet diliyorum.

Saygılarımla.

06.03.2013 TBMM Genel Kurulu Soru-Cevap Bölümü

 

YUSUF ZİYA İRBEÇ (Antalya) – Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, Türkiye’deki 21 elektrik dağıtım bölgesinde ulusal elektrik tarifesi uygulanmakta, ülkemiz genelindeki elektrik kayıp kaçak parası bütün abonelere yansıtılarak tahsis edilmektedir. Aboneler faturalarında başkaları tarafından çalınan elektriğin parasını ödediğini görünce tepkiler artmaya başladı. Bunun üzerine dağıtım şirketleri yeni bir uygulama başlattı ve faturalardan kayıp kaçak bedeli bölümü tamamen kaldırıldı. Ocak 2013’ten sonra elektrik aboneleri artık faturalarında kayıp kaçak bedeli bölümü ve ödediği parayı göremiyorlar ancak kaçak elektriğin bedelini diğer fatura kalemleri üzerinden ödemeye devam ediyorlar.
Türkiye’de alınan bütün önlemlere rağmen elektrik kayıp kaçağı önlenememektedir. Hâlen bazı illerde kayıp kaçak elektrik tüketimi yüzde 80’i geçmektedir. Başkaları tarafından çalınan elektriğin parasını dürüst tüketicilerin ödemesini önlemek için getirilecek cezaların ağırlaştırılması ve kaçağın takibini sağlamak amacıyla teknolojik imkânların kullanılması hususunda hangi ek…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) – Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; öncelikle sorular için de teşekkür ediyorum.
Ben, seri bir şekilde cevaplamaya çalışacağım. 21 tane Türkiye’de elektrik dağıtım şirketi var, AŞ var ve ulusal tarife ve bölgesel tarife arasında bir seçim yapıldı. Normalde 31/12/2012’ye kadar ulusal tarife vardı ve bu sürenin uzatılıp uzatılmayacağı yine Genel Kurulun gündemine getiriliyor. Bu, şu demek, malum: Edirne’den Kars’a, Sinop’tan Hatay’a varıncaya kadar bütün elektrik fiyatlarının sabit olduğu ve her bir bölgede bu şekliyle fiyata devam edileceğini söylüyor. Bu, ulusal tarife.
Bölgesel tarife: Yine, bildiğiniz gibi bu 21 tane şirketin kayıp kaçak oranları ve performans değerleri dikkate alınarak fiyatlama mekanizması oluşturuluyor. Türkiye şu anda buna hazır mıdır, değil midir diye düşündük; Türkiye’nin şu anda buna hazır olmadığını gördük. Bunun birkaç tane sebebi var. Yani, aynı il içerisinde, diyelim ki Eskişehir’in içerisinde bir kişinin 42 kuruştan kullanıp yanındaki Bilecik’in de 21 kuruştan kullandığı bir ortam çıkabilecek veya başka illerle alakalı bu örnekleri çeşitlendirmek mümkün. Asıl amacımız, şu anda kayıp kaçakta doğru bir yöne doğru gidiyoruz, hedeflerimiz doğru. İki tane bölgeyi -yine birazdan açıklayacağım- Dicle ve Van Bölgesi’ni çıkarttığımızda…
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) – Ayrı bir yer mi Sayın Bakanım orası nasıl çıkarıyorsunuz?

ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANI TANER YILDIZ (Kayseri) - …Türkiye’nin kayıp kaçak ortalaması toplam yüzde 9,4’tür. Bu, şu demek: Avrupa Birliği üyesi ülkelerin ortalamasından daha düşük demektir. Demek ki doğru iş yapıyoruz ama nerede eksik yapıyoruz? Bu iki bölgeyle alakalı ve birisinde altı tane ilimizi ilgilendiren noktalarda Türkiye ortalamasının çok üzerinde bir kayıp kaçak oranı var. İzlenen usul doğru bir usuldür, izlenen yöntem doğru bir yöntemdir ama bunların bu illerde mutlaka daha da net bir şekilde uygulanabiliyor olması lazım.

28.02.2013 TBMM Genel Kurulu Konuşması

Teşekkür ederim Sayın Başkan

2B konusunda iktidar iki defa düzenleme yapmasına rağmen, gerçekleri görmemezlikten geldiği için onbinlerce aile mağdur oluyor. Bugün seçim bölgem olan Antalya’da 70-80 yaşındaki yaşlılar ağlıyor, geceleri uyuyamadığını anlatıyor,”Ne olacak bizim halimiz?” diyorlar. Köylülerimiz ancak karınlarını doyurabildikleri topraklarının ellerinden alınmasının kâbusunu yaşıyorlar.

Şimdi Hükümet yeni bir düzenlemeyi Meclise getiriyor. Köylümüz, tespit edilen rayiç bedelin yüzde 50′si oranında para öderse arsayı satın alabilecek deniliyor. Bu yaklaşım, çiftçimizin ve köylümüzün durumlarının hala farkında olmadıklarını gösteriyor. Rayiç bedeller bu seviyelerde durduğu takdirde köylümüzün bu paraları ödeyebilmesi mümkün değildir.

Bu sorunun çözümü, parasal düşünmekten çok, “Bu insanlar mağdur edilmeden ve felaketlere yol açmadan sorun nasıl çözülür?” diye düşünmekten geçer. Büyük geçim sıkıntısı içerisinde yaşayan bu insanlarımız bir de “Yerimden yurdumdan olur muyum?” endişesinden bir an önce kurtarılmalıdır.

Saygılarımla.

Site İçi Arama

Twitter

© Prof. Dr. Yusuf Ziya İrbeç - 23. ve 24. Dönemler Antalya Milletvekili